Öğrenci Koçluğu
admin
2017-04-07T08:27:04+00:00

Çocuklarımızın ve gençlerimizin kendi geleceklerine sağlam adımlarla ilerlemelerinde koçluk önemli bir destek sağlar. Öğrenciler kendi içsel kaynaklarının farkına varırlar ve bir keşif başlar.
-
Kendini tanıma, güçlü yanlar, yetenek ve beceriler,
-
kendini doğru ifade edebilme,
-
ihtiyaçlarının farkına varma,
-
kendisi için en uygun etkin çalışma yöntemini bulma,
-
özgüveni geliştirme,
-
önceliklerinin farkına varma ve zamanı yönetebilme,
-
iletişim becerilerini geliştirme,
-
yeni bakış açıları kazanma,
-
vizyonunu oluşturma,
-
okul başarısını arttırma,
öğrenci koçluğu sürecinin temelini oluşturur. Öğrenci, farkındalıkla gelişim sürecinde kendine uygun küçük büyük hedefler belirler bunlar kısa ve uzun vadelerde olabilir. Koç, öğrencinin kararlılıkla hedeflerine ulaşmasında onun yanında yer alır, güçlü soruları, çözüm odaklı yaklaşım ve yöntemleriyle öğrencinin sürekli değişen eğitim sisteminde pozitifte kalarak yolunda yürümesine destek verir.
Türkiye’de “koçluk” konusunda ciddi bir kavram karışıklığı yaşanmaktadır. Özellikle öğrenci koçluğu söz konusu olduğunda, ailenin ve öğrencinin bu hizmetten tam olarak ne beklenildiği açıkça konuşulmalıdır. Burada, hiç bir şekilde yönlendirme yapılmadığı, öğrenci adına kararlar ve hedefler konulmadığı, öğrencinin ders ve okul takibini yapmak şeklinde uygulamaların olmadığı bilinmelidir.
Parlamercan öğrenci koçluğu sürecini 3 başlıkta ele alır :
1. Öğrencinin bizzat kendisinin bu süreçte gönüllü olarak ve düzenli seanslarla çalışmaya katılması gerekir. İhtiyaç duyulan süre kişiden kişiye ve konuya göre değişir. Haftada bir gün, 1 saat ile 1,30 saat arasında süren çalışmaların, minimum 8 seans devam ettirilmesi önerilir.
2. 13 yaşından küçük öğrencilerin ebeveynleri ile birlikte yol almak gerekebilir.
Dolayısıyla, en az 2-3 seans ebeveyn koçluğu desteği, karşılıklı gelişim ve değişimi anlamlı kılar. Çocuk ve ebeveyn arasındaki bağı güçlendirir.
3. Öğrenci, ailesinin hem olumlu hem de olumsuz geribildirimlerini dikkate alarak davranışlarına yön verir. Aile aslında küçük bir takımdır ve öğrenci bu takımın bir parçasıdır. Aynı şekilde anne ve baba da kendi rolleri çevçevesinde birer takım elemanıdır. Dolayısıyla, her ailenin kendine özel belirlenmiş net kurallarının olması, açık iletişim, etkin dinleme, güven ortamı ve uyum takımı güçlendirir. Bu yüzden, ebeveyn atölye çalışmaları, ebeveyn’i desteklediği gibi, öğrenciyi de destekler.
Ebeveyn koçluğu ve atölye çalışmaları, anne babaları, mevcut durumlarından, nasıl bir anne-baba olmak istediklerine odaklanmalarını, vizyonlarını ve bu konuda belirledikleri hedeflerine ulaşmaları konusunda destek sağlar.
Böylelikle, çocuk veya gençle geçirilen zamanın kalitesi artar, anlama ve anlaşılma arttıkça paylaşımlar da artar, iletişim güçlenir. Çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu güven ortamı sağlanmış olur. Kendini güvende hisseden, kendini arzu ettiği gibi ifade edebilen, anlaşıldığını fark ederek ailesinin desteğini de arkasına alarak yürüyen çocuk yalnızca okulda değil, yaşamının diğer alanlarında da başarılı ve mutlu bir birey olacaktır.